• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Aksaray Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 34,4321   34,4941
EURO 36,3227   36,3881
Özlü Sözler
Kör birine lamba ne kadar gereksizse, anlamayana da söz o kadar gereksizdir
Ziyaretçi Sayacı
Bugün: 70
Dün: 90
Toplam: 16885
Son Ziyaretçi Yorumları
Ahmet
sitenizi beğendim ellerinize sağlık.

Akın Sezer
Saygı değer dernek yöneticileri ve hemşerilerim yaklaşan yeni yılınızı kutlar, yeni yıl Kırşehirin kaderini kırarak göç veren bir il değil kendi kendine yeten, eğitimde geleceğine güvenle bakan bir il statüsünde görmek dileğiyle tüm Kırşehirlilerin yeni yıllarını kutlar saygılar sunarım

Ersoy Gezer
Sayın başkanım ve değerli üyeler çalışmalarınızda başarılar dilerim bir kırşehirli sanatçınız olarak yanınızda oldugumu belirtir tüm kırşehirli hemşerilerime sevgi ve saygılar sunarım


Mustafa Şimşek'in hayatı

1.Dünya Savaşından Ruslara esir düşen Osmanli askerlerin içinde  Aksaray'in Gelesin köyünden Mustafa Şimşek dedem de vardı. Ruslar tarafindan Avusturya ya esir olarak satılır ve Salzburg'ın Gördig kasabası esir kampı'na gönderilir, ordan Viyana ya esir olarak getirilen Mustafa Şimşek dedemin hayat serüveni!



Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Orta Avrupa'da hüküm süren ve 1.Dünya Savaşından sonra yıkılan bir imparatorluktur. Bu imparatorluğu Avrupa'nın birçok ülkesinde hüküm süren Habsburg Hanedanı yönetmiştir. Avusturya ve Macaristan aslında içişlerinde bağımsız olan iki ayrı ülkeydiler. Fakat dışişleri açısından tek bir Habsburg İmparatoru tarafından yönetilmekteydiler. Habsburg hanedanından I. Kari Avusturya -Macaristan İmparatorluğu 1918'de sona erene kadar hukumdarlıkta kalır.Osmanli Devleti Almanya'nın yanında l.Dünya Savaşı'na (1914-1918) katılır.Osmanli

Devleti , Fransa,İngiltere,Yunanistan ve Rusya ya karşı yaptigi savaşlari kaybederler.İttihat ve Terakki paşalarının 1914 yılının Ekim-Kasım aylarında bir oldubittiyle Osmanlı Devleti’ni Birinci Dünya Savaşı’na sokmalarının ardından.Almanya ile 2 Ağustos 1914’te imzalanan anlaşmadan sonra Alman ve Türk subaylarının ortaklaşa kontrol ettiği Genel Karargâh, 3. Ordu birliklerini Rusları mümkün olduğu kadar geriye püskürtmek ve fırsat bulduğunda taarruz etmekle görevlendirmişti. Ancak dönemin Genelkurmay Başkanı olan Enver Paşa nın dışında kimsenin aklında bir kış taarruzu yoktu. Çünkü bozgunla sonuçlanan Balkan Savaşı’ndan henüz çıkmış olan ordunun eksiklikleri sayılamayacak derecede çoktu. Sarıkamış coğrafyası çok çetindi ve o yıl çok ağır bir kış yaşanıyordu. Ama Rusları gafil avlayarak tarihi bir başarıya imza koymayı arzulayan Enver’in uyarılara kulak asmaya niyeti yoktu. Ona göre eksiklikler yolda tamamlanırdı.

Osmanlı Devleti Sarıkamış ta ,yenilğinin en büyük facialarından birisi olan ,Enver Paşa'nın bencilliği ve yeteneksizliği yüzünden doksan bin genç çocuk, Sarıkamış dağlarında, düşmanı bile göremeden, tek kurşun atmadan, üstlerinde yazlık üniformalarıyla, Enver Paşan’in zorlamasıyla 3. Ordu’ya bağlı 9, 10, 11. Kolordular harekâta başladılar. Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolsuz bir arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya ve atlı birliklerle yapılan bu harekât Zemheri denilen kışın en soğuk günlerinde.Kar kalınlığı bazı yerlerde bir metreyi geçiyordu. Sıfırın altında 39 derecelik soğuklar, düşmandan daha tehlikeliydi. Gündüz başlayan yürüyüşte yumuşayan çarıklar gece donmaya, ayakları mengene gibi sıkmaya başlıyordu. Adım atmak neredeyse imkânsızdı. Askerler donmamak için oldukları yerde atlıyor, zıplıyor, kendilerini yerden yere vuruyordu ama nafileydi. Ayak parmaklarından başlayan donma, yavaş yavaş tüm vücutlarına yayılıyordu. Kimi yere çömeldi, kimi oturdu, kimi yuvarlandı, kimi bir ağaç gövdesine dayandı. Ortalık kardan insan heykelleri ile dolar.

1 Ocak 1915’te Albay Hafız Hakkı Paşa,başkumandan vekiline itiraf etti “Bitti paşam, ordumuzun kısm-i küllisi mahvoldu.” Her şeyin bittiğini anlayan Enver Paşa, Albay Hafız Hakkı Bey’i ‘Paşa’ yaparak 3. Ordu’nun başına geçirdikten sonra 10 Ocak 1915’te Başkumandan Enver Paşa nın vekili Hafız Hakkı Paşa geri çekilme emri verdi ve Doğu Kafkasya cephesi Sarıkamış’ta Rus ordularıyla nerdeyse savaşilmadan,bu savaş bilançosu ise 90 bin şehit´tin donarak ölümüyle sonuçlanır.

Ruslar on binlerce Osmanlı askerini de esirler alıp Sibirya gönderilir.Rus Kafkas Ordu komutanlığı ellerindeki esirleri cepheden Rusya içindeki esir kamplarına taşımaya karar verirler.Esirlerin taşınması için tren kullanılır.Vagonlarla birkaç hafta yolculuktan sonra vagonların kilitleri açılınca çoğu esirler açlıktan ve havasızlıktan boğularak ölürler.Rusların esir aldığı binlerce Osmanlı askerini Hazar Denizi’ndeki kıraç ve susuz Nargin (Nergis) Adası’nda, merkezi Rusya’daki Varnavino, Sibirya’daki Krasnoyarsk, Priamur, Novanikolaievsk, Novosibirsk, Omsk kamplarına doğru götürdüler. Nargin Adası’ndaki binlece Osmanlı esiri askeri susuzluk, zehirli yılanlar ve ağır yaşam koşulları yüzünden daha ilk yıllarda ölürler. Diğer kamplardakiler daha şanslıydılar,ama sağ kalmayı başaranlar,ancak yıllar sonra ülkelerine dönebildiler.Kimileri de agir işkençeler maruz kalarak Ruslar tarafından çaliştirilmak için Avusturya-Macaristan Imparatorlugu olan Habsburg Hanedanlığına esir olarak satilirlar.

Ruslara esir duşen bir çok Osmanli askerleri içinde Aksaray Ekecik Kürtlerin den olan Gelesinli Mustafa Şimşek´te olur.Ruslar tarafindan Avusturya-Macaristan Imparatorlugu olan Habsburg Hanedanlığına esir olarak satilanlar.Viyana ya getirilip yılarca bir çok Osmanli askerleri ile beraber ( Donau) Tuna nehrindeki su kanal inşaatlarinda ve Nehir taşımacılığını yapan Yük Gemilerin de yıllarca çaliştirilir.

 ( Donau) Tuna nehri , Donaueschingen'den karadeniz'e döküldüğü Sulina limanına kadar uzunluğu 2779 km'dir. Bunun 2415 km'si üzerinde seyrüsefer yapılmaktadır.Tuna nehri coğrafi bakımdan üçe ayrılır: Kaynağından Gönyü'ye kadar Yukarı Tuna (988 km), Gönyü'den Turnu Severin'e kadar Orta Tuna (860 km) buradan nehir ağzı Sulina'ya kadar Aşağı Tuna (931 km). Kaynağından denize döküldüğü noktaya kadar,Almanya,Avusturya,Slovakya,Macaristan,Hıvatistan,Romanya,Moldova ve Ukrayna olmak üzere toplam 10 ülkenin topraklarını katetmektedir.Tuna nehri havzasının yüzölçümü 817.000 km2, uzunluğu 1690 km, eni ise 820 km'dir. Bu hidrografik havzada değişik uzunlukta 120 kadar ırmak ve nehir Tuna'yı beslemektedir. Bunlar arasında 500 km'den daha uzun olanlar İnn (505), Drava (894),Tisa (966), Sava (861), Morava (563),Olt (542),Siret (726) ve Prut Nehri (950)'dir. Nehir taşımacılığına çok uygun olan Donau nehir ise Hollanda'nın Kuzey denizin den başlayip Almanya içlerındenkı Ren nehrinden Tuna nehri üzerinden,akip Karadeniz'e dökülür.

Sonraki yıllarda Habsburg Hanedanlığı tarafindan cüzzi bir miktar para karşılığı Mustafa Şimşek Habsburg Hanedanlığı tarafindan, özgürlüne kavuşturulur. Ero aşiretinden erdoğan’lara mensup olan, gençlik yıllarından beri sevdiği Zeynep’e kavuşmak ister, ançak bunun için önce para biriktirmesi gerekmektedir. Bundan dolayi Viyana’da taninan Hans Müller deki Metal Fabrikasinda işe başlar. Mustafa’nın zekasi, azmi işinde başarili olmasi gözden kaçmaz. Fabrika sahibi kendisine çok yakin ilği ve alaka gösterir. Bu samimiyetini onu bir akşam yemeğine davet ederek pekiştirir. Çok sevdigi Mustafa’yi aileside benimser. Bu tanişma ayni zamanda Hans’in kizi Maria için yeni bir dönemin başlanğici olur. Mustafa’nın durust kişiligini begenen Maria onun mavi iri gözlerinde yaşadıgı zorluklara ragmen umut ve cesaret görür. Mustafa’dan oldukca etkilenir ve aşık olur. Maria iş yerinegiderek Mustafa’yi daha sık görmeye başlar. Mustafa’da Maria’nın ilgisine karşiliksiz degildir. Hans Müller kizi ve Mustafa’nın evlenmesini ve Fabrikasinin hisselerini kizina devr etmeyi planlamaktadir.Ancak Mustafa bütün imkanlara ragemen seçimini özlemini duydugu gençlik yıllarında sevdıği Zeynep’ten yana yapar. Hans Müller ve kizi Maria’nın bütün israrlarina ragmen 1918 yılının başlarinda Gelesine dönme kararini onlara bildirir.Viyana’dan aylarca sürecek zorlu bir yolçuluk sonucunda Gelesin köyüne döner ve ero aşiretine mensup olan köyün ilk ağasi oldugu söylenen ( Xalle ) Halil Ibrahim Erdoğan´ın yeğenlerinden olan sevdiği Zeynep’le ilk evliliğini yapar. Zeynep ten bir oğlan ve iki kiz cocuğu dunyaya gelir,Mehmet, Ayşe ve Altin ,sonraki yıllarda ise, köyde Mala Avdilere (Yalçın)’lara mensup olan Uttan adli dul bir kadin ile ikinci evliliğini yapar , bundan da sevim adli bir kiz cocuğu dunyaya gelir.Birinci eşi Zeynep´ten dunyaya gelen Mehmet , ise Büyük Pörnek´ten (Talo ) kabilesine mensup (Haysmel) Haci Ismail ile Meyrem Çicek´ın kizi olan Ayşe ile evlenir.

Mustafa Şimşek Avusturya da biriktirdiği Kronu, paraların bir kısmını harcar. Geriye kalanlar ile Gelesin köyüne döner. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’unun dağılmasının ardından para geçerlilğini yitirir. Avusturya-Macaristan Kronu 1892´den 1918 yılına kadar Avusturya-Macaristan ve Lihtenşitayın´in resmi para birimiydi. Bu paralar uzun bir süre saklanır daha sonra değerini kaybettiğine kani getirildiğinde, Elindeki birikiminden bir fayda elde edemedi. Bir gazete kağıdından farkı kalmamıştı. önce paralari gazete kağıdı olarak soba tutuşturmada kullandılar. 

1923 yıllında Türkiye Cumhuriyeti'ni ilan ettikten sonraki yıllarda Köy Muhtarlik seçimleri yapılır,Mustafa Şimşek yıllarca savaşlar da ve esir olarak kaldıgı Avusturya´da edindigi bilgi ve tecrübeleri sonucu Köy Muhtarlığına adaylığını koyar ve iki dönem köy Muhtarlığı yapar. Mustafa Şimşek’ten sonra köy muhtarlığını, Mollo Çapan kabilesinden olan Osman Altintaş yapar.Mustafa Şimşek, bilği ve zekasiyla köyde sayılan ve sevilen bir şahsiyettı,Kendi kabilesine ait köy odasi vardi ve köye gelen tanidik ve ya olmayanlar mutlaka köy odasina misafir olurlardi, gelen bütün misafirlerıne sinirsiz hizmetler de bulunurdu. Köy de kabileler arasi yaşanan anlaşmazlıklar ve husumetler de çözüm bulunması için köylüler sürekli yanina gelip kendisine danişirlardi, Mustafa´nin verdiği çözüm karlarini taktir ile kaşilayip gerektiğinde uyarlardi.1. Dünya savaşının gazisi olan Mustafa Şimşek 75 yaşında iken, 1967 yılında Gelesin Köyü’nde hayata gözlerini yumarak, Allahin rahmetine kavuşur.

Duyurular

Sayın Gelesinli köylülerimiz.

Yeni Web Sitemiz Yayında

www.gelesin.net  internet sitemizin içeriğini ve tasarımını değiştirip yeniledık, haberler ve duyuruları sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sitemizin Ziyaretçi Defterine Yorumlarınızı Bekliyoruz..


Hafta sonu köyümüzde parseller için toplantı olacak.


Aidat Borcu Sorgulama

 

© Copyright 2024  V4.5 Tüm Hakları Saklıdır.

Hazır Dernek Sitesi